Uzun süredir yazamıyorum en son yazımı bir Mart akşamı yayınlamışım. Ama yazmak için çok denedim, inanın. Yayın oluştur bölümüne çok kez girdim, olmadı. Sözcükler dökülmüyor, yok olmuyor işte. Neyse dedim, ofladım pufladım yine kızdım kendime tabi. Bu arada bana defalarca ''yazmalısın Halide!'' diyen insanları da beklettim bu dönemde. Tamam diyorum yazacağım söz. En kötüsü bu işte; tutamadım sözümü. Affedin beni. Seviyorum sizi :)
Peki bugün nasıl, nereden çıktı bu yazı postu derseniz, anlatayım. Haftalar öncesinde Per-Yön 21. İnsan Yönetimi Kongre'sine katıldım. Muhteşemdi. Kongre bende ilham veren konuşmacılarıyla ve müthiş enerjisiyle çok iz bıraktı. Bunun içinde bir teşekkür yazısı hazırlayacağım inşallah :) Kongre konuşmacılardan biri Douglas Miller, başarısızlığın psikolojisini çözmüş. Tutku dolu bir insan. Başarısızlık iyidir diyordu. Klişelerden uzakta bir laf etti. Başarısız olmadan, başarı bir seçenek değildir, çok net bir sözdü. Hem tutkulu bir düşünür ve hem de düşündürücü konuşmacı. Aklıma hemen Sylvester Stallone geldi. Bin kez artislik bürosuna oyuncu olabilmek için gitmiş ve bin kez ret cevabı almış. Bin birinci kez yine gitmiş, ilk gün ki cesaretini ve sabrını yanına alarak. İnanmış, yılmamış, sabretmiş, ümit etmiş, umut ekmiş...
Sevgili Douglas Miller, devam etti. Kongere'de herkese şu soruyu yöneltti; hadi şimdi 5 yetenek, yetkinlik listesi oluşturun. Evet sadece 5 yetenek. Ne ki benim 5 yeteneğim. Zor değil canım sadece 5 yetenek. Takılı kaldım işte orada. Sonra başladı saymaya; dağa tırmanmak, müzik aleti çalmak. Hiç biri yok ki bende. 3 aylık gitar kursu maceram oldu üniversitede. Sadece jingle bells çaldım ve yarıda bıraktım. Tüh sana be Halide dedim!. Sonra spor dedim kendime. Bir sene de yüzmeyle ilgilendim. O da yarıda kaldı. En çok anneme üzüldüm. Küçüklükten benim kızım; resime, sanata ne bileyim dansa yatkındı diyemeyecek hiç bir zaman. Hayata umut dolu ve gülen gözlerle bakmak dışında hiç bir yeteneğim yok benim, kısaca yeteneksizim Türkiye :)
Peki gitar kursumu, yüzmeyi ya da 26 yaşıma kadar keşfedemediğim merakımı yılmadan devam ettirseydim ne olur du bilmiyorum. Ya da belki içimde olsaydı zaten tutamazdım kendimi demi. Her şeye rağmen yapardım, yılmazdım. Ya da sadece merak olarak kalırdı. Her neyse...
Bütün bu örneklerin arasında Sevgili Douglas Miller bir yetenek, yetkinlik daha sıraladı. İyi bir anne olabilmek. Evet anne olmak, iyi bir anne olmak. Ne güzel bir başarıdır. Özveridir. Sorumluluktur. Tüm derin düşüncelerimle beni başbaşa bırakarak ayrıldım kongreden.
Douglas Miller, çok teşekkür ediyorum sana.
Douglas Miller, çok teşekkür ediyorum sana.
Hayat benim için yeni bir gösterime başlayacak, çok yakında inşallah:)
Bir şebeklik yapıp film adı buldum kendime, My name is Halide :)))
Gülümseyin hayata...
Halide
Bir şebeklik yapıp film adı buldum kendime, My name is Halide :)))
Gülümseyin hayata...
Halide