30 Kasım 2013 Cumartesi

Yeteneksizim ben Türkiye :)




Uzun süredir yazamıyorum en son yazımı bir Mart akşamı yayınlamışım. Ama yazmak için  çok denedim, inanın. Yayın oluştur bölümüne çok kez girdim, olmadı. Sözcükler dökülmüyor, yok olmuyor işte. Neyse dedim, ofladım pufladım yine kızdım kendime tabi. Bu arada bana defalarca ''yazmalısın Halide!'' diyen insanları  da beklettim bu dönemde. Tamam diyorum yazacağım söz. En kötüsü bu işte; tutamadım sözümü. Affedin beni. Seviyorum sizi :)  

Peki  bugün nasıl, nereden çıktı bu yazı postu derseniz, anlatayım. Haftalar öncesinde Per-Yön 21. İnsan Yönetimi Kongre'sine katıldım. Muhteşemdi. Kongre bende ilham veren konuşmacılarıyla ve müthiş enerjisiyle çok iz bıraktı. Bunun içinde bir teşekkür yazısı hazırlayacağım inşallah :) Kongre konuşmacılardan biri Douglas Miller, başarısızlığın psikolojisini çözmüş. Tutku dolu bir insan. Başarısızlık iyidir diyordu. Klişelerden uzakta bir laf etti. Başarısız olmadan, başarı bir seçenek değildir, çok net bir sözdü. Hem tutkulu bir düşünür ve hem de düşündürücü konuşmacı. Aklıma hemen Sylvester Stallone geldi. Bin kez artislik bürosuna oyuncu olabilmek için gitmiş ve bin kez ret cevabı almış. Bin birinci kez yine gitmiş, ilk gün ki cesaretini ve sabrını yanına alarak. İnanmış, yılmamış, sabretmiş, ümit etmiş, umut ekmiş... 

Sevgili Douglas Miller, devam etti. Kongere'de herkese şu soruyu yöneltti; hadi şimdi 5 yetenek, yetkinlik listesi oluşturun. Evet sadece 5 yetenek. Ne ki benim 5 yeteneğim. Zor değil canım sadece 5 yetenek. Takılı kaldım işte orada. Sonra başladı saymaya; dağa tırmanmak, müzik aleti çalmak. Hiç biri yok ki bende. 3 aylık gitar kursu maceram oldu üniversitede. Sadece jingle bells çaldım ve yarıda bıraktım. Tüh sana be Halide dedim!. Sonra spor dedim kendime. Bir sene de yüzmeyle ilgilendim. O da yarıda kaldı. En çok anneme üzüldüm. Küçüklükten benim kızım; resime, sanata ne bileyim dansa yatkındı diyemeyecek hiç bir zaman. Hayata umut dolu ve gülen gözlerle  bakmak dışında hiç bir yeteneğim yok benim, kısaca yeteneksizim Türkiye :)

Peki gitar kursumu, yüzmeyi ya da 26 yaşıma kadar keşfedemediğim  merakımı yılmadan devam ettirseydim ne olur du bilmiyorum. Ya da belki içimde olsaydı zaten tutamazdım kendimi demi. Her şeye rağmen yapardım, yılmazdım. Ya da sadece merak olarak kalırdı.  Her neyse...


Bütün bu örneklerin arasında Sevgili Douglas Miller bir yetenek, yetkinlik daha sıraladı. İyi bir anne olabilmek. Evet anne olmak, iyi bir anne olmak. Ne güzel bir başarıdır. Özveridir. Sorumluluktur. Tüm derin düşüncelerimle beni başbaşa bırakarak ayrıldım kongreden. 

Douglas Miller, çok teşekkür ediyorum sana.

Hayat benim için yeni bir gösterime başlayacak, çok yakında  inşallah:)

Bir şebeklik yapıp film adı buldum kendime, My name is Halide :)))

Gülümseyin hayata...

Halide


27 Mart 2013 Çarşamba

Umudunu Kaybetme / The Pursuit of Happyness

Başrolünde Will Smith'in kendi oğluyla rol aldığı, insanı mutlu eden, düşündüren ve umut veren muhteşem ötesi bir filmden bahsetmek istiyorum size. Milyoner yatırımcı Chris Gardner'in gerçek hayat hikayesi anlatılıyor. Benim en çok sevdiğim filmler arasında 2. sırada.
(Peki, 2. belli 1.kim derseniz. My Name is  Khan filmi.) 

Defalarca izledim bu filmi ve her izleyişimde aynı etkiyle. Darma duman olduğum ve mutluluktan ağladım sahneleriyle.

Ben ilk kez bu filmi, öğrenci yıllarımda yurtta oda arkadaşlarımla izlemiştim. Ve final zamanımızdı. Çok motive olmamız gereken bir dönemde, hepimize ilaç gibi iyi gelmişti film :) 

Peki film motive olmam dışında bana neler aşıladı? Hemen söyleyeyim:)


Dünyada sıkıntı çeken milyonlarca insan var. Dert ettiğimiz şeyler aslında bazen çok küçük ve önemsiz. Sorunlarımızı büyüten her zaman bizleriz. Çözüm odaklı olmadıkça karşılaştığımız her sorun büyüyecek daha da büyüyecek. Sonunda peki ‘’ben mahvoldum, ben bittim’’ ve mutsuzluk kaçınılmaz. Ya sorunlarımızı çözmeye odaklansak. Hayallerimizi hedeflerimize dönüştürmeye çalışsak. Ne güzel olur dünyamız değil mi? Hedeflerimize ulaştığımız andaki mutluluk tüm sıkıntılara katlanmamıza değdiğini gösterecek.

Şu an iş arama sürecinde olduğum her an memnuniyetsiz mutsuz ve zaman zaman karamsar hallerimden utanıyorum. Benim mutsuz olmama, kendimi başarısız hissetmeme ve karamsar olmama hakkım yok diye hissediyorum. Ve diyorum ki kendime. Hayatın zorluklarıyla zaten 8 yaşında karşılaştın ve mücadele ettin. Mücadele etmeye devam et. Haline şükret Halide! 

Pes etmemeliyiz her zaman daha iyi olmalıyız. Azmin elinden hiçbir şey kurtulamaz.



Film'den en güzel sözler;


Baba, ben bugün nerede uyuyacağım?
-Mutlu musun?
-Evet?
-Ben mutlu muyum peki?
-Evet.
-İkimiz de mutluysak bu iyi bir şeydir.

Birinin sana bir şey yapamazsın demesine izin verme. Hatta benim bile. Bir hayalin varsa onu koruman gerek. İnsanlar bir şey yapamaz ve seninde yapamayacağını söylerler. Bir hayalin varsa onu zorla al.
 






VeV

Ve

25 Şubat 2013 Pazartesi

Hayalleri Uğruna


Merhabalar,

Sizleri hayata bakış açınızı değişterecek muhteşem bir animasyonla tanıştırmak istiyorum. Kiwi isimli bu sevimli kuş, hem uçamıyor hem de gözleri görmüyor. 3 dakikalık kıssadan hisse bu animasyon çok şey anlatıyor? 
Siz hiç bir zaman hayallerinizi terk etmeyin! 









 

Halide's notepad Copyright © 2011 -- Template created by O Pregador -- Powered by Blogger